Birkaç gün önce CHP Beylikdüzü Belediye Başkan Aday Adaylarından Muharrem Alparslan’ı telefonla aradım ve görüşelim ricasında bulundum.
“Kiminle görüşüyorum” dediğinde, “Ben Yörünge Gazetesi’nden İrfan Ermiş’im” dedim. Aldığım cevap, “Öyle bir gazetemi var?” oldu.
Hadi İrfan Ermiş’i tanımadın, hadi Yörünge’yi de hiç görmedin, olur insanlık hali. Ben kendimi tanıtamamışım da olabilir, gazetemi okutamamışım da.
Ama ofisimizin yerini sorduğunda verdiğim adresi bilemedi ya, işte çileden çıktığım an oldu.
Ey aday adayı Muharrem Bey!
Siz Beylikdüzü’nü bilmiyorsanız bu ilçeyi nasıl yöneteceksiniz? Bu ilçeyi sizin öğrenmeniz bile beş seneyi alır. Unutmayın bunu…
***
Dünkü yazımda kaliteden bahsettim ya, işte “kalite” denince akla kişinin hoca olması, avukat olması, doktor falan olması değil; yönetmeye, hizmet etmeye, talip olduğu şehre hâkim olması ve o şehri bir baştan bir başa bilmesi, o şehirde yaşayan halkı iyi tanıması lazım.
Beylikdüzü’ne uzak Sayın Alparslan’a adresi veriyorum, “Beylikdüzü Bizimkent Köprüsü’nün Esenyurt ayağındayım” diyorum “Orası tam nerede kalıyor?” diye bana soruyor.
Hayda…
Bizimkent Köprüsü’nü bilmeyen bir Beylikdüzülü olabileceği aklımın ucundan geçmezken, bu şehri yönetmeye talip bir aday adayımızın bilmemesini elbette yadırgarım…
***
Uğradığım her yerde, karşılaştığım herkesle aynı sohbete giriyoruz: Aday adayları ve siyaset değerlendirmesi.
Vatandaşın ortak söylemi, aday adaylarının genel durumu. Zaman zaman hakarete varan sözler bile işitiyorum. Öyle her önüne gelenin aday olma hevesine öfkeli vatandaş.
“Kişi kendini bilmeli” diyor.
Haksız sayılmazlar elbette ama, partiler de vatandaşın bu sesini duymalı, işitmeli, yoksa 30 Mart 2014 seçimleri yine fiyasko ile sonuçlanır.
***
Şahsen ben yeni yüzlerden yanayım. Ama bir bakıyorum yeni yüz ararken, ortalıkta bir sürü yüzsüzleri görüyorum ve eski yüzlere razı oluyorum. Hayatında hiçbir kamu hizmeti olmayan ya da hayatında vatandaşla hiçbir yerde hasbıhal etmemiş, bir bardak çay içmemiş yığınla kişi, bugün “Ben adayım” yüzsüzlüğünü gösteriyor. İşte bu da beni çok geriyor. Çünkü bu tipler vatandaşı salak yerine koyuyor ya, kanıma dokunuyor. Ne de olsa ben de bu ülkenin bir vatandaşıyım…